21 Ocak 2012 Cumartesi

Cemre yürüyorrr:)

benim biricik prensesim 3 gündür pıtır pıtır yürüyor.her yaptığı her öğrendiği beni deli gibi mutlu ediyordu zaten heyecanla beklediğimiz bu durum evde bayram havası yarattı:) epeydir çabalıyordu 2 adım, 3 adım ,5 adım derken adımların sayısını sayamaz olduk :D nasıl mutlu oluyor, nasıl heyecanlanıyor..3 gündür totosunun üstüne oturmuyor, deliler gibi yoruluyor.anneannesi pesinden ayrıılmıyor düşecek bir yerini acıtacak diye, ben de düşe kalka büyüyecek mantığıyla biraz daha rahat davranıyorum. sonra ufak tefek kazalar geçiriyoruz, ağlama, teselli,öpücükler,kokucuklar..
umarım ilerde de Allah, her attığı adımda şimdiki gibi yüzünü güldürür, her attığı adım şimdiki gibi yüzünde gülücükler saçtırır, şimdiki gibi mutlu eder onu.onu ve bizi..

16 Ocak 2012 Pazartesi

cemre ayaklandı..

benim güzeller güzeli kızım son 1 aydır yerinde hiç ama hiç durmuyor sürekli bir yürüme çabalarında..son 10 gündür de 4-5 adım atıyor ve bundan çok mutlu oluyor öyle ki gülmekten adım atamıyor kendini yere bırakıyor kıkırdayarak:) bir babasına gidiyor bir bana geliyor..her gelişinde kocaman sarılıyorum ona, minnacık bedeni nasıl huzur veriyor insana nasıl mutluluk veriyor, bütün dertleri sıkıntıları unutturuyor...
e artık düşmeler de başladı maalesef..ilk alnımızın morarması 5 ocak itibari ile yaşandı.çok ağladı, içim gitti,çok da korktum tabi..şükür ki birşey olmadı yarım saat sonra keyfi yerine geldi..arkadaşıma misafirliğe gitmiştik,önce evi keşfetti sonra başladı yaramazlığa:) evin kenarını köşesini hergün Cemre'ye göre düzenliyoruz..aman kafasını vurmasın, aman ayağı kaymasın, aman kabloları çekmesin..
ne kadar önlem alsak da düşe kalka büyüyecek benim sarı kelebeğim..

2 Ocak 2012 Pazartesi

hoşgeldin 2012

2011 yılı benim için çok ama çok güzel bir yıldı.2011 yılına başlarken de içim umut doluydu.çünkü kızım doğacaktı,ailemizin bir parçası olacaktı..2012 ye başlarken de öyle olsun istedim öyle oldu..
iyisiyle kötüsüyle , acısıyla tatlısıyla, üzüntüsüyle sevinciyle koca bir yl daha geride kaldı..Sevinçlerin , mutluluğun en büyüğünü ben bu yılda yaşadım. Sanırım 2. büyük mutluluğu da 2. çocuğumda yaşarım;) İnsan hayatında herşeyi kusursuz yaşayamıyor, sanırım yaşasaydı hayatın bir anlamı olmazdı...Bazen düşünüyorum başka bir hayatım olsaydı yine böyle mutlu olur muydum diye sanırım olurdum çünkü her insanın hayatında mutlaka güzellikler vardır.yaşanan kötü olaylar üzüntüler olduğu kadar.ne para pul buna engel olabilir ne de insanın varlığı..bu yüzden yaşadığımız günün her anın kıymetini bilmeliyiz..


ben 2012 yılının tüm iyi insanlara en başta sağlık getirmesini diliyorum.tüm iyi insanların iyi dileklerinin kabul olmasını diliyorum.kötülükler bizden çooookk uzakta mutluluk, iyilik baş ucumuzda olsun.hep iyi insanlarla karşılaşalım. yanımızda olmasını istediğimiz tüm sevdiklerimiz yanımızda olsun, yavrularımız hele bizden hiç uzak olmasın.
içimize düşürdükleri bu ölçülemez sınırsız sevgi daha da büyüyecek yıllar geçtikçe...seni çok seviyorum canım kızım, bu dünyadaki en değerli varlığımsın sen..


bu yılda bebek isteyenler bebeklerine, aşk isteyenler hayırlı kısmetlere, sıcacık yuvalar huzura, sevenler sevdiğine, iş isteyenler kariyerine, para isteyenler de ağlatmayacak kadar az,azdırmayacak kadar çok hayırlı kazanca kavuşsun. yazımı okuyan herkese de bu uğur böceği uğur getirsin :)


sevgiler


Serpil


ilk..

17.02.2011 göbeği düştü. düşen göbek ve mandalı şu an Boğaziçi Üniversitesi'nin bahçesinde yeşeriyor:)
18.02.2011 yıkandı , suyu sevdi ağlamadı,sadece başını yıkarken biraz mızırdandı.
23.03.2011 40 ını uçurduk. büyük anneanneye gittik koynuna yumurta, peçeteye sarılı para koydu:D yüzüne un sürdü bereketli hayırlı bir evlat olsun diye:)
05.05.2011 agguuu dedi :)
15.05.2011 botanik parka gitti, çimlere uzandı, doğayı çiçeği börtü böceği çok sevdi:)








21.06.2011 dişi çıktı. sabah damlasını verirken çay kaşığıyla tık tık  mesaj yolladı kızım dişim geliyor diye. ee ilk fark eden ben olduğum için kızıma hediye almaya hak kazanmış oldum :)








05.07.20011 şeftali suyu içti, çok sevdi, kaşık havadayken ağzı açık bekledi:)
09.07.2011 armut suyu içti şeftali gibi ona da bayıldı.
09.07.2011 deterjanı bitti alışverişe çıktı:)








14.07.2011 kendi odasında uyumaya başladı:(
20.07.2011 'gel annecim 'dediğimde ellerimi tutup ayağa kalktı:)
28.07.2011 sırtüstünden yüzüstüne döndü.
03.08.2011 hoppalaya bindi.ilk başta ne yapacağını şaşırdı sonra bir iki zıplamaya işi çözdü,sonrasında onu durdurabilene aşk oldu :)))
04.09.2011 babası tarafından gür ve düzgün uzayacağı iddiası ile saçları kesildi.annesi hüngür hüngür ağladı:(
05.09.2011 yüzüstünden sırtüstüne döndü.
23.09.2011 sürünerek oyuncağına ulaşmaya çalıştı, ulaştı da:D
15.09.2011 gel gel yapmayı öğrendi.her kim gel gel demeye başlarsa ellerini kıvıra kıvıra açıp kapamaya başladı:)
25.10.2011 alkış yapmayı öğrendi.müzik duyduğunda alkışlamaya başladı.
25.12.2011 tay tay uzun zamandır kısa kısa duruyordu ama bu sefer 1 dk ya yakın tay tay durdu.
26.12.2011 alo dediğimizde elini kulağına götürdü ve her alo dendiğinde,kumanda,telefon,oyuncak vb şeyleri tutup kulağına götürüyor,ev telefonu gördüğünde hıhh diyor elini yine kulağına götürüyor:)

Cemre'li günler başladı

tarih 12 şubat gece 03:00. 'Mehmet , Mehmet, hayatım hadi gidelim hastaneye,ağrılarım çok arttı, dayanamıyorum' ..hastaneye gidilir, nöbetçi doktor yatış işlemlerinin başlatılmasını söyler. heycanlı saatler başlar.gidereek artan doğum sancıları,tarifsiz bir heyecan,ne zaman doğmaya hazır, gelecek kızım..


sabah saat 09:00 doktorum geldi, herşeyin normal gittiğini biraz daha bekleyeceğimizi söyledi. ama ben artık beklemek istemiyordum kızımı bir an önce kucağıma almak istiyordum.bütün aile üyelerimiz yanımda, elimi tutuyorlar,başımı okşuyorlar, dualar okuyorlar sağlıkla yavrumuza kavuşmamız için..


saat 03:06 !! 12 saatlik bekleyişten sonra kızıma kavuştuk.ilk sözüm (defalarca kez sorduğumu hatırlıyorum)  'sağlıklı mı,sağlıklı mı?' doktorum ve ebelerden gelen cevap 'çok iyi annesi,işte kızın' diyerek gösterdiler bana dünya tatlısı yavrumu.kucağıma aldığım an binlerce kez şükrettim Allah'a. mucize yok diyenler görmeli, yaşamalı!






beni odamıza götürdüler, heyecanla kızımı bekleyişimi , yanımıza getirilişini hatırlıyorum da..gözümde canlandırdığımda, her düşündüğümde yüzümdeki tebessüm artıyor sanırım:) 19 saat bir şey yememiş olmanın verdiği açlıkla haykırdım :) 'açım ben açımm, karnım çok açç' . sağolsun hastanenin tüm çalışanları o kadar ilgiliydi ki hemşiremiz hemen bana yemekhaneden yemek getirtti.afiyetle yedim yemeğimi.






kızıma bakmaya doyamıyorduk.sonunda gelmişti,kavuşmuştuk ona. sağlıklı doğması tek duamdı,şükürler olsun ki kabul oldu.odadaki konuşmalar 'ayy gözlerine bak,ay açtı gözlerini,burnu aynı babası,saçları da var boşuna yanmadı o midem,ağzını nasıl açıyor baksanıza, çok güzell çok tatlıııı..'






hastanede ilk gecemizde anne,baba, teyze, Cemre birlikteydik.gözlerimden uyku akmasına rağmen uyumak istemiyordum sürekli onu izlemek istiyordum, ona dokunmak..nöbet tutarak sırayla hepimiz biraz uyuduk hatta uyukladık demek daha doğru olur:) çorba, çay, bisküvi yerken sabah oldu.muayenemiz yapıldı ben de kızım da sağlıklıydık evimize gitmeye izin çıktı, pılımızı pırtımızı topladık evimizin yolunu tuttuk.ben mutluluktan olsa gerek elimdeki serum iğnesiyle eve gidiyordum ki yolda aklıma geldi,acilde çok acil bir şekilde çıkarıldı:)


hastaneden çıkıp eve gelirken içimde kıpır kıpır uçuşan sevgi kelebekleri vardı ..20 saat önce doğum yapan ben değildim sanki:) eve gelip kapıdan içeri girerken 'evine hoşgeldin meleğim' dedim içimden, nasıl güzel uyuyordu bakmaya doyamıyordum.ev halkında da bir telaş, bir sevinç, bir heyecan..melekler gibi uyuyan kızım evine geldiğini anladı ve uyandı:) sanırım biraz da acıkmıştı. ...dedesi kulağına ezanını ismini okudu..






uykusuz geçen 2 gece sonunda kızım mutlu ben mutluydum, mutluyduk:) lohusaların kusuruna bakılmaz derler ya iyi ki de öyle bir laf varmış:) herşeye çok çabuk sinirleniyor, kızıyor, üzülüyordum anında moralim bozuluyordu. tecrübe çok önemli evet ama öğrenmeye bir yerden başlamak gerekiyor ki tecrübe edinebilesin değil mi?günler büyük bir hızla geçmeye başlamıştı.dinlenmek için kızımın biraz uyumasını istiyordum ama uyuduğunda da hemen uyanmasını istiyordum özlüyordum onu.nereden bilebilirdim bu derin 3 saatlik uykularını arayacağımı:))


hoşgeldin bebeğim.seni çok ama çokkk seviyorum. içimde gün geçtikçe büyüyen sevgin daha da büyüyecek ..